BİLİNÇALTI DÖNÜŞÜM Ve MUTLU YAŞAMA SANATI
BİLİNÇALTI DÖNÜŞÜM Ve MUTLU YAŞAMA SANATI
Yaşadığımız hayatın kalitesini artırmak istiyorsak önce beynimizdeki programı tanımalıyız.
Bir bilgisayar gibi sorunları giderip yeniden format atarak istenilen geleceğe yatırım yapmak mümkün.
Bilinçaltındaki hafıza kayıtları bize mutluluk yerine acı veriyorsa bilinçaltı dönüşüm tekniklerini devreye sokmak gerekir.
Anne karnında açılan bir kayıt makinesi yasadığımız her şeyi kaydederken, yaşadığımız travmalar, üzüntüler, düşünce şekilleri beynin virüsleri olabilir. Ve bu virüsler beynin sağlıklı çalışmasını etkiler.
Hipnoz altında bir deneğin burnunun ucuna içi soğuk su dolu bir bardak uzatılır ve ona ‘bunun içi karabiber dolu, kokla’ denilir. Denek hapşırmaya başlar. Burada deneği bilinçaltında yatan ‘karabiber hapşırtır’ genellemesi karabiber olmadığı halde hapşırtır.
Çünkü zihinde tutulan ve inançla desteklenen her görüntü bilinçaltı tarafından gerçeğe dönüştürülür.
Bugün yasadığımız bir sorunun nedeni, bilinçaltında yatan yanlış programdan kaynaklanıyor olabilir.
Tüm duygu ve düşünceler vücudumuzu değişik biçimde etkiler. Korku, keder, acı, kin, nefret, intikam, kıskançlık, gibi olumsuz duygular vücudumuzda asidik reaksiyonlar oluşturmasına rağmen sevgi, aşk, mutluluk, coşku gibi duygular alkali reaksiyonlar oluşturur.
Bilinçaltında yatan olumsuz programı dönüştürdüğümüzde kişinin bugünkü hayat kalitesi de artar. Çünkü artık beynin programı değişmiştir.
Bilinçaltımızın derinliklerinde sınırsız bir bilgelik, engin bir güç ve bize gerekli olan zengin bir depo bulunur. Farkında olmasak bile etkileri büyüktür.
İçimizdeki gizli güçleri keşfedince kendimizi daha iyi tanımış oluruz.
Bilinçaltında huzursuz bir zihni, kırık bir kalbi bile iyileştirecek mucizevi bir şifa gücü vardır. Bu muhteşem gücü iyi yönde kullanmak bizim elimizdedir. Örneğin, bilinçaltına nefret tohumu ekersek nefret biçeriz. Sevgi gönderirsek seven ve sevilen varlık olmayı seçeriz.
Çünkü bilinçaltımız düşüncelerimize karşı çok duyarlıdır. İç koşulları değiştirdiğimizde dış koşullar da değişecektir.
Hepimiz zaman zaman içimizde bir çalar saat olduğuna tanık olmuşuzdur. Şu saatte kalkmam gerekiyor diye kuvvetli bir düşünceyi bilinçaltına gönderip, o saatte kalkacağımızı düşünürsek yani bilinçaltına güveni ve inanırsak gerçekten kurulu saat gibi tam istediğimiz saatte uyanırız.
Yemek yemekten aşırı zevk alan birinin zayıflamaya dair yaptığı her şey şişman olmaktan formda kalmaya gösterdiği direncin sebebi yine bilinçaltıdır.
Kısaca bilinçaltına olumlu iletiler ve kuvvetli inançla gönderdiğimiz düşünceler sayesinde istenilen davranış şekline sahip olmak mümkündür.
Sigara içmekten zevk alan biri ‘sigaradan kurtulmak istiyorum’ dedikçe ‘sigara’ düşüncesini bilinçaltına gönderir ki fakında olmadan eli sigaraya gider. Ayrıca, ‘Sigarayı bırakmak’ cümlesinde bırakmak’ olumsuz bir düşüncedir ki bilinçaltı yoksunluk duygusunun yerine neyi koyamayacağını bilemez, panikler, mutsuz olup strese girer.
Bir kez sorunun kaynağına inip çözüldükten sonra kişi o sorunu bir daha yaşamaz. Çünkü beynin programı değişmiştir.
Görüldüğü gibi ne düşünürsek neye inanırsak bilinçaltı o yönde çalışır ve yaşam kalitemiz artar.
bursa Söylem Gazetesinde yayınlanan makalem
http://www.bursasoylem.com/makale/semra-kozanli/bilincalti-donusum-ve-mutlu-yasama-sanati/49.html