Popüler, çocuksu, renkli, biraz dağınık, aynı anda çok şey yapmak isteyen, hayatı oyun gibi gören, duygusal bir kişilik olup, başladığı işi bitirmeden, başka bir işe geçen bir kişilik yapısı mı?
Mükemmeliyetçi olup ayrıntılarda kaybolan, hassas biraz melankolik, organizatör, düzeni seven bir karakter mi?
Sessiz, sakin, içine kapanık, risk almak istemeyen, çevresini çok düşünen, arabulucu, uyumlubir karakter mi?
Çok hırslı olup insanları yönetmeyi seven, lider ruhlu, kararlı, başarı odaklı, özgüveni yüksek bir kişilik mi?
Hangi özellikler sana daha çok yakın?
Korkular seni harekete mi geçiriyor yoksa engelin mi oluyor?
Hayat bir oyun alanı ve bizler oyuncularız. Oyunun içinde; oyuncu da var, yönetmen de seyirci de organizatör de… Kimimiz sahnede olmayı, kimimiz yönetmeyi seçiyoruz. Hepimiz bu hayat oyununda farklı ama önemli bir yeri vardır. Her bir kişinin, hem kendine hem de çevresine katkısı farklıdır.
Farklılıklarımızı bilip, kendimize has özelliklerle hayat amacına uygun kaliteli yaşamak gerekir.
Kaliteli iletişim; insanın içinden başlayıp, dışarıya dalga dalga yayılır.
En önemli ilişki kişinin kendisiyle kurduğu ilişkidir. Kendisini tanıyan, kendisiyle barışık olan kişi diğer ilişkilerde de başarılıdır.
Kişinin kendisiyle barışık olması ise kendisini iyi tanımasıyla mümkündür. Kişinin kendisini tanımadan önce bizi diğerlerinden farklı kılan sebepleri iyi anlamak gerekir.
Anne baba aile toplum arkadaşlar çevre elbette çok etkilidir ancak bunlar alt başlıklardır.Ana sebepler ise şöyledir;
-Her bir ruh farklı deneyimleri seçerek geldiği için aynı gün aynı saatte aynı anne babadan dünyaya gelse bile kişilik karakteri farklı olabilir. Yani ruhun yolculuğunda kişiye özel bir yazılım vardır. Daha doğmadan önce ana programın çatısı belirlenmiştir.
-Astrolojik harita yani doğum anındaki gezegensel etkiler, neyi niçin yaptığımızı anlamamız adına ışık tutar. Hayat boyu bu harita çerçevesinde gökyüzü etkileri yani ayın, güneşin gezegenlerin hareketi herkesi doğal olarak farklı etkiler.
- doğduktan sonra hatta anne karnında yaşanılan her deneyim bilinçaltı programını başlatırken yaşadığımız her deneyimi nasıl ALGILADIĞIMIZ çok önemlidir. Yani yaşanılanları algılama şekli zihin haritamızı belirler. Zihinsel algılama süreçleri de karakterimizi etkiler.
- beş duyuyla hayatı deneyimlerken görsel, işitsel kinestetik olarak kişilik karakterimizde de bazı noktalar daha önemli olmaya başlar. Bunları öğrenip bilinçli yaşayan kişi hem kendisiyle doğru ilişki kurar hem de başkalarıyla iletişimi kolaylaşır.
Bütün bunlar karakterimizi etkilerken, kendini her açıdan iyi tanıyan insan kendiyle ve başkalarıyla barışık olup, kendini ve herkesi olduğu gibi kabul eder.
Kendini olduğu gibi kabul etmek demek, yanlış yapmak demek değildir. Eksik yönlerini, güçlü ve zayıf yönlerini bilip, fabrika ayarlarını bozmadan kendini gerçekleştirmek demektir.
Kendini gerçekleştirmek önce kendini tanımaktan geçer. Kendini tanıdıktan sonra zayıf yönlerini geliştirerek güçlü yönlerini koruyarak yapabileceğinin en iyisini yapmak gerekir.