Bahar geldi. Yaza yaklaşırken, kışın aldığımız kilolardan nasıl kurtulacağız?
Aslında; yaz veya kış, her dönem sağlıklı yaşamak ve formda kalmak varken, kilolar gelip gidiyorsa bedenin ayarı kaçmış demektir. En iyisi bu sorunu en derinden kurtarmaktır.
Gerçek soru şu ki; duygularımızı mı besliyoruz, hücrelerimizi mi?
Sanki mide ile beyin arasındaki iletişim kopmuş gibi… Sanki damak zevki öne çıkmış ta, mide çöplüğe dönmüş gibi ise; kilolar gelir ve gider… Bedenin de ayarı kaçar.
Kilo almak istiyorsan DİYET yap! Diyet yapıp, aç kalmayı deneyimledikçe, vücuda yoksunluk duygusu yerleşir ki, bu da yiyeceğe gereğinden fazla enerji ve anlam yükler.
Fazla kilolardan kurtulmak için önce zihindeki kavgayı durdurmak gerekir. ‘Yemek yememeliyim’ dedikçe bilinçaltına yemek düşüncesi yerleşir. Onun yerine ‘sağlıklı beslenmeyi seçiyorum’ inancı yerleştirmek gerekir.
Bir insana yapma dedikçe, insanda yeme isteği uyandırır. İnsan; kaçamak yemek yedikçe de kendini suçlar. Bu defa suçluluk duygusu acı bedeni yaratır. Sonra da bu kısır döngü devam ettikçe birey acıyla beslenmeyi öğrenir.
Aç kalma korkusu, midemizden önce beynimizde duygusal açlık yaratır. Bir de ‘su içsem kilo alıyorum’ diyenler vardır ki, gerçekten yemekle fazla sorunları yoktur ama üzüntü, keder veya duygusal açlık nedeniyle yedikleri her şey kilo olarak bedende yerleşir. Bu kişilerde enerji tıkanıklığı olur.
Duygusal açlığın neden olduğu şişmanlığın hiçbir ilacı yoktur. Kişi zayıflar ama çok geçmeden yine aynı kiloya gelir çünkü sorunu midesinde değil duygularındadır.
Tek çaresi duygusal doygunluk ve mutluluktur. Bu durumda ‘yemek hangi duygusal açlığımı besliyor’ diye araştırma ve gözlem yapmak gerekir.
Öyleyse duygularımızı değil midemizi ve hücrelerimizi düşünerek işe başlamak gerekir.
Bir insana yapma dedikçe, insanda yeme isteği uyandırır. Kaçamak yemek yedikçe de, insan kendini suçlar. Bu defa suçluluk duygusu acı bedeni yaratır. Sonra da bu kısır döngü devam ettikçe, birey acıyla beslenmeyi öğrenir.
Yiyeceğin kendisinden çok; korku ve suçluluk duyguları birikim yapar.
Bilinçaltı olumsuz duyguları atamayınca, beden bunları yağa dönüştürür. Çünkü bilinçaltı maddeyle maneviyatı ayırt edemez. Akmayan duygu ve olumsuz düşünceler bedende toksin etkisi yaratır.
Özellikle göbek deliğinin üstünde ve altındaki çakralar, yani enerji merkezleri, duygusal birikimlerden dolayı tıkanınca kilolar daha çok bu bölgede yerleşir.
Yaptığım çalışmalarda, duygusal sorunları çözüldükten sonra kendiliğinden zayıflayan insanlara şahit oldum.
Bu nedenle duygusal temizlik, enerji temizliği ve zihinsel temizlik her türlü sağlık için gereklidir.
Kilolarla barışmak ve sağlıklı yaşamak için önce; BİLİNÇALTI PROGRAMINI değiştirmek gerekir. Sağlıklı beslenme sistemini bilinçaltına kaydettikten sonra spor, düzenli beslenme şeklini hayat boyu devam ettirecek alışkanlıkları yerleştirmek gerekir.
Zihinsel, ruhsal, bedensel iyileşme ancak BÜTÜNSEL olduğunda kalıcı olur.
Zayıflamak için spor gerekli midir?
Elbette hareketli bir yaşam sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Ancak sporu sadece zayıflamak için kullanırsak sporu bıraktığımızda kiloların fazla fazla geri geldiği artık biliniyor. Ayrıca sporla zayıflama bilinçaltında olumsuzluk da yaratabilir.
Bu nedenle zayıflamak için değil; sağlıklı bir yaşam için ve zevkle yapılan her türlü spor insanı dinç yapar.
Sonuç olarak ideal kiloya ulaşmak ve her daim sağlıklı yaşamak için bilinçaltındaki alışkanlıkları yeniden yapılandırmak gerekir.