Son zamanlarda yaşanan üzücü olaylar hepimizi rahatsız ediyor. Şiddetin, öfkenin ve hatta savaşın sonunda herkes bir şekilde kaybeder. Şiddetin kazananı yoktur. Demokratik ve barışçıl yollarla duygu ve düşünceleri ifade edebildiğimiz oranda kazanç büyük olur.
Suçluluk psikolojisine göre ne kadar suçlarsanız o kadar suçlanırsınız. Veya suçladıkça suçlu hale gelirsiniz. Ezildikçe ezmeye çalışır insan. Bu bedenle olumsuz duygular bulaşıcıdır ve ne yaparsanız yapın yaptığınız şey gün gelir sizi bulur.
Bu nedenle şiddetin kazananı yoktur. Ve bu nedenle demokratik ve barışçıl yollar ile kalıcı çözümler üretilir.
Kötü diye nitelendirdiğimiz şey, o düşünceye yüklediğimiz anlamdır. Yüklediğimiz o kötü anlamı kuvvetli bir duyguyla beslediğimizde bizi çok rahatsız eder.
Bir kere üzücü olay başına gelsin, sonra da ‘ben hep o anı yaşamak istiyorum’ der gibi, eski kayda tekrar tekrar git. Bu duruma, sanırım beyindeki taksici de bile bir anlam veremiyordur.Duyguları yok sayamayız. Hissederiz, farkına varırız, tepkide bulunup programı kapatırız. Kapatamıyor ve yarına saklıyorsak bir yük olarak taşırız.
Kötü duygulardan özgürleşmeliyiz, çünkü yaşadığımız bütün olumsuz duygular ALGI derecesine göre değişir.
‘Ateş düştüğü yeri yakar’ ama o ateşi de kendi beynimizde söndürmek bizim seçimimizdir. Bu güce sahibiz. Bir olayı abartabildiğimiz gibi küçültme yeteneğimiz de var. Beynimize doğru komutu verirsek hayatımız daha anlamlı ve mutlu olur.
Duygularımızı da zamanında ve dozunda akıtıp, akan su misali tertemiz mutluluk veren hale sokabiliriz. Kötü olayları yok sayarak yadsıyamayız. Ama her dakika bunları düşünüp mutsuz olacağımıza çözüm getirmeyi öğrenebiliriz.
Bu durumda kişiye acı veren bir olay aslında kişinin gelişimi için bir fırsattır. Öyleyse geçmişteki kötü olaylardan ders alıp iyiyi yakalayabiliriz.
Tıpkı hedefine odaklanan okçu gibi; olumluya odaklanıp, oku ona atmalıyız. Bütün başarılı insanlar, başarısızlıklara eğitim olarak bakar.
Zihnimizdeki dosyalar, duyu organlarımız aracılığıyla, dünyayı algılayış ve yorumlayış biçimimizdir.Var olan durumdan memnunsanız, zihin haritanız size hizmet ediyor demektir. Memnun değilseniz, hangi kısımda değişiklik yapmak istiyorsanız inanç, düşünce, davranış kalıbını değiştirerek değişimi gerçekleştirebilirsiniz.
Buna göre kendinizi ve başarınızı kıyasladığınız şekil ve durum sizi yukarılara da çeker dibe de vurdurur.
Bugün ülkemizde yaşanılan olumsuz ve acı olayları daha soğukkanlı bir şekilde değerlendirip, akılcı bir şekilde yaklaşmak hepimizin hayrına olacaktır.
Karanlıktan aydınlığa, kıtlıktan berekete, üzüntüden neşeye, sevgiye, mutluluğa giden yol sizinle başlar.
Neye odaklanırsanız onu görür, onu yaşarsınız. Biraz bakış açısını değiştirip, yapabileceğimizin en iyisini yaparsak sonuç da pozitif olur.
Şiddete karşılık şiddet yasa gereği bizi haklıyken haksız konumuna getirir. İçimizdeki kin, nefret, öfke tohumlarının yerine sevgi ve barış tohumlarını ekmek aydınlığa giden yolda bizi korur.
Semra Kozanlı
www.kentgazetesi.com