Öncelikle zihinsel arınma demek geçmişi silmek, oradaki kayıtları yok etmek demek değildir. Geçmişte ne yaşadıysak yaşadık her şey bir deneyimdi. O deneyimler bugün hala bizi üzüyorsa etkilerini değiştirmek gerekir. Yani deneyimlerin olumsuz etkileri bu günümüzü zehirlemesin.
Biraz bilinçaltına kısa bir yolculuk yaparak özelliklerini hatırlayalım;
Bilinçaltımızın derinliklerinde sınırsız bir bilgelik, engin bir güç ve bize gerekli olan zengin bir depo bulunur. Farkında olmasak bile etkileri büyüktür. İçimizdeki gizli güçleri keşfedince kendimizi daha iyi tanımış oluruz.
Bilinçaltında huzursuz bir zihni, kırık bir kalbi bile iyileştirecek mucizevi bir şifa gücü vardır. Bu muhteşem gücü iyi yönde kullanmak bizim elimizdedir. Örneğin, bilinçaltına nefret tohumu ekersek nefret biçeriz. Sevgi gönderirsek seven ve sevilen varlık olmayı seçeriz.
Çünkü bilinçaltımız düşüncelerimize karşı çok duyarlıdır. İç koşulları değiştirdiğimizde dış koşullar da değişecektir.
Bilinçaltı alışkanlıkların da şekillendiği bir yuva gibidir. Her gün bir fincan kahve içmek uyanmamızı kolaylaştırıyor ve zevk veriyorsa bilinçaltı bunu sağlıklı mı değil mi diye düşünmeden bedenimize zevk verdiğini hissettiğimiz düşünerek, bunu bir görev kabul eder ve alışkanlığa dönüştürür.
Yemek yemekten aşırı zevk alan birinin zayıflamaya dair yaptığı her şey şişman olmaktan formda kalmaya gösterdiği direncin sebebi yine bilinçaltıdır.
Çünkü bilinçaltı organizmamızı zevk aldığımız şekilde yönetirken aslında iyi niyetlidir. Bir yandan yemek yemekten zevk alacaksın, bir yandan yemek istemeyeceksin. Bu durumda, bilinçaltı ikilemde kalır ve bilinçli durumda yemekten uzaklaşırken, bilinçli olmadığımız her an diyeti unuturuz.
Başka bir örnek: ‘Tatlı yemekten zevk alıyorum ama yememeliyim’ dedikçe bilinçaltına aslında tatlı yemeğe dair iletiler göndeririz. Onun yerine ‘tatlıyı seviyorum ama az yiyeceğim’ mesajı daha etkilidir çünkü bilinçaltı tatlı yemek zevkinden yoksun kalacağım diye endişelenmez.
Kısaca bilinçaltına olumlu iletiler ve kuvvetli inançla gönderdiğimiz düşünceler sayesinde istenilen davranış şekline sahip olmak mümkündür.
Görüldüğü gibi ne düşünürsek neye inanırsak bilinçaltı o yönde çalışır ve yaşam kalitemiz artar. Tabiî ki bilinçaltı programını kontrol etmek için alışkanlık oluşana kadar bilinçli zihnimizi devrede tutmamız gerekiyor. Çünkü bilinç ve bilinçaltı birbirini tamamlar.
Hipnoz altında bir deneğin burnunun ucuna içi soğuk su dolu bir bardak uzatılır ve ona ‘bunun içi karabiber dolu, kokla’ denilir. Denek hapşırmaya başlar. Burada deneği bilinçaltında yatan ‘karabiber hapşırtır’ genellemesi karabiber olmadığı halde hapşırtır.
Çünkü zihinde tutulan ve inançla desteklenen her görüntü bilinçaltı tarafından gerçeğe dönüştürülür.
Sonuç olarak bugün bir sorun yaşıyorsak, bildiklerimizi uygulayamıyorsak, beyindeki bilgisayarı kullanmayı bilemediğimiz içindir. Yani ara sıra virüs temizleme programı gibi beyne format atıp yeniden programlayıp, güncellemek gerekir.